Bir kabin imalatçısının oğlu olan Chardin, on sekizinci yüzyılın en büyük Fransız ressamlarından biridir. Daha önce sanat okullarında egzersiz çizimi olarak kullanılan natürmortla uğraşan ilk Fransız ressamdır. Fransız filozof Denis Diderot (1713-84) tarafından “doğanın ta kendisi” diye adlandırılan çalışmaları kendi geliştirdiği bir türdü. Chardin aynı zamanda burjuvaların ve hizmetçi sınıfının günlük hayatlarını da resmetti. Bir Mektubu Mühürleyen Kadın (1733) ve Genç Bayan Öğretmen (takr. 1736) adlı eserlerinde olduğu gibi çalışmaları, aşırı duygusallıktan yoksun olmaları ve duyarlı sosyal gözlemleri nedeniyle önemlidir.

Yaşamı boyunca eserleri alkış aldı. Fransız Kraliyet Akademisi’ne 1728’de seçildi ve 1755 yılında Akademi’nin mali işlerinden sorumlu oldu. Şöhretinin doruğundayken Kuş-Organ (takr. 1740) adlı eserini Kral XV. Louis’e sattı. Chardin, önemsiz peyzaj çalışmaları yapan François Boucher (1703-70) gibi bazı çağdaşlarınca taktir edilmedi. Daha sonraki yıllarda görme gücü azaldı ve pastel boya çalışmalarına başladı; ta ki çok zor görmeye başlayıncaya kadar... 1775’teki Salon sergisine kendisine ait iki portre ve ikinci karısı Marguerite Pouget’nin bir portresi ile katıldı. Buna rağmen pastel çalışmaları başarısız oldu ve Charmin göreceli bir karanlığın içine düştü.